- ayrıcalık
- is., -ğı
Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz
Ölüm önünde herkes bir, ayrıcalık yok kimseye.
- T. OflazoğluAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ayrıcalık gözetmek — ayrıcalık tanımak Annem, babam çocuklar arasında hiçbir ayrıcalık gözetmezlerdi. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrıcalık tanımak (veya göstermek) — 1) birine özel hak vermek 2) birini kayırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrıcalık tanınmak — başkalarından ayrı ve üstün tutulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
imtiyaz — ayrıcalık; farklılık … Hukuk Sözlüğü
temâyüz — (A.) [ ﺰیﺎﻤﺕ ] seçkinlik, üstünlük, ayrıcalık. ♦ temayüz etmek seçkinlik kazanmak, ayrıcalık kazanmak, dikkat çekmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ayrıcalıklı — sf. Ayrıcalığı olan, ayrıcalık tanınan, imtiyazlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrıcalıksız — sf. Ayrıcalığı olmayan, ayrıcalık tanınmayan, imtiyazsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
berat — is., Ar. berāt 1) Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent 2) tar. Osmanlı İmparatorluğu nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokunulmazlık — is., ğı, huk. 1) Dokunulmaz, ilişilmez, karışılmaz olma durumu, masuniyet 2) Anayasa veya uluslararası gelenekler gereğince, kişilere tanınan ilişilmez olma durumu, ayrıcalık Protokolde yeri, bedava yolculuk ve dokunulmazlıklar gibi özellikleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
edinilmek — nsz Edinme işi yapılmak Atatürk ün bilim adamlarına ve edinilmiş saygınlıklara titizce tanıdığı ayrıcalık ve üstünlük ne kadar gerilerde kalmış değil mi? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük