- slayt
- is., -dı, İng. slide
Saydam bir yüzey üzerine alınmış, projeksiyonda kullanılmaya özgü pozitif görüntü, saydam, diyapozitif
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
slayt — slayt(t obs. forms of slate v … Useful english dictionary
slate-colored junco — /slayt kul euhrd/ the eastern subspecies of the dark eyed junco, Junco hyemalis, having grayer plumage than the several western subspecies. [1890 95, Amer.] * * * … Universalium
Slayton — /slayt n/, n. Donald Kent ( Deke ), born 1924, U.S. astronaut. * * * … Universalium
Slayton — /slayt n/, n. Donald Kent ( Deke ), born 1924, U.S. astronaut … Useful english dictionary
slaytt — slayt(t obs. forms of slate v … Useful english dictionary
slate — slate1 /slayt/, n., v., slated, slating. n. 1. a fine grained rock formed by the metamorphosis of clay, shale, etc., that tends to split along parallel cleavage planes, usually at an angle to the planes of stratification. 2. a thin piece or plate … Universalium
slate — I. /sleɪt / (say slayt) noun 1. a fine grained rock formed by the compression of mudstone, that tends to split along parallel cleavage planes, usually at an angle to the planes of stratification. 2. a thin piece or plate of this rock or a similar …
diya — is., Fr. diapositive sözünün kısaltılmış biçimi Slayt … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyapozitif — is., Fr. diapositive Saydam bir yüzey üzerine alınmış, projeksiyonda kullanılmaya özgü, saydam, pozitif görüntü, slayt … Çağatay Osmanlı Sözlük
saydam — sf. 1) İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf Atlet vücudunu bütünüyle gösteren, saydam bir sabahlık giymişti. A. İlhan 2) is. Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük