ayrılmak

ayrılmak
-e
1) Ayırma işine konu olmak

Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı.

- F. R. Atay
2) -den Bir yerden, bir kimseden, bir şeyden uzaklaşmak

... rahat bir tavırla yanındaki adamdan ayrıldı.

- Y. K. Karaosmanoğlu
3) -den Boşanmak

Artık senden saklamaya sebep kalmıyor. Ben, Remzi Bey'den ayrılıyorum.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • izne çıkmak (veya ayrılmak) — bir iş yerinde üst makamların onayıyla belli bir süre için görevinden ayrılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • okuldan ayrılmak — öğrenime son vermek Ortaokulun üçüncü yılına geçince okuldan ayrıldı. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ıskartaya çıkmak (veya ayrılmak) — değersiz sayılarak bir yana atılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürüden ayrılmak — herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturmak, herkesin yaptığını yapmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak) — emekli olmak, tekaüde sevk olunmak Kafaları dazlaklaşmış, emekliye çıktıktan sonra adam kıtlığında gene işe alınmış. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görevden (veya görevinden) ayrılmak — yapmakta olduğu işi bırakmak Cumhurbaşkanının geçici olarak görevinden ayrılması hâllerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı vekillik eder. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yolları ayrılmak — iki kişi veya topluluk arasında görüş, düşünce ayrılığı ortaya çıkmak, ayrı görüş ve düşünceleri benimsemek Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir. C. S. Tarancı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEZAYÜL — Ayrılmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • açıraşmak — ayrılmak, cida düşmek, peragende olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adrılmak — ayrılmak I, 247 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”