izne çıkmak (veya ayrılmak) — bir iş yerinde üst makamların onayıyla belli bir süre için görevinden ayrılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
okuldan ayrılmak — öğrenime son vermek Ortaokulun üçüncü yılına geçince okuldan ayrıldı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıskartaya çıkmak (veya ayrılmak) — değersiz sayılarak bir yana atılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürüden ayrılmak — herkesin tuttuğu yolu bırakıp ayrı bir yol tutturmak, herkesin yaptığını yapmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
emekliye ayrılmak (veya çıkmak) — emekli olmak, tekaüde sevk olunmak Kafaları dazlaklaşmış, emekliye çıktıktan sonra adam kıtlığında gene işe alınmış. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
görevden (veya görevinden) ayrılmak — yapmakta olduğu işi bırakmak Cumhurbaşkanının geçici olarak görevinden ayrılması hâllerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı vekillik eder. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolları ayrılmak — iki kişi veya topluluk arasında görüş, düşünce ayrılığı ortaya çıkmak, ayrı görüş ve düşünceleri benimsemek Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEZAYÜL — Ayrılmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açıraşmak — ayrılmak, cida düşmek, peragende olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adrılmak — ayrılmak I, 247 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini