- somurtmak
- nsz
Küskünlüğünü, bir şeye sıkıldığını, keyifsizliğini anlatacak biçimde yüzünü buruşturmak, surat asmak
Rıza ona dik dik bakarak somurttu, cevap dahi vermedi.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Rıza ona dik dik bakarak somurttu, cevap dahi vermedi.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dudak sarkıtmak — somurtmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzü düşmek — somurtmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzü asılmak — somurtmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekşimek — nsz 1) Ekşi duruma gelmek Yoğurt ekşidi. 2) Mayalanmak Hamur ekşidi. 3) argo Utanmak, mahcup olmak 4) argo Sırnaşmak, ısrar etmek 5) hlk. Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak Çardak tan Rabiye nin çıktığını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
somurtma — is. Somurtmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorutmak — nsz 1) Somurtmak, surat asmak 2) hlk. Ayakta durmak, dikilmek, beklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
surat asmak — kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
suratı bir karış asılmak — öfkelenmek, kızmak ve somurtmak Hemen suratları bir karış asılır, ona bir sövüp saymadıkları kalır. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
suratından düşen bin parça olmak — 1) yüzünden düşen bin parça olmak 2) çok somurtmak, can sıkıntısını açıkça belli etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SÜMUD — Taganni eylemek. * Eğlenmek. * Kibirlenip somurtmak. * Kafa tutmak. * Sersem olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük