- son derece
- sf.
Pek çok, çok fazla
Numaralı maroken koltukları, yataklı vagon gibi önceden kiralanan lüks otokarlardan, minimini kaptıkaçtılara kadar son derece zengin çeşitler.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Numaralı maroken koltukları, yataklı vagon gibi önceden kiralanan lüks otokarlardan, minimini kaptıkaçtılara kadar son derece zengin çeşitler.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
son — sf. 1) Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. P. Safa 2) En arkada bulunan Son vagon. 3) Artık ondan ötesi veya başkası… … Çağatay Osmanlı Sözlük
son kerte — is. Son derece Sezai nin özellikle dil konusunda son kerte ileri görüşlü olduğunu fark ediyoruz. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜNTEHA — Son, en son derece, en son yer, nihayet. Son uç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADD-İ KUSVA — Son derece. Son had … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NİHAYET — Son, uç, son derece. * Çok … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yok pahasına satmak (veya almak veya gitmek) — son derece ucuz satmak Mallarını, tarlalarını yok pahasına satıyorlardı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
cin ifrit olmak (veya kesilmek) — son derece kızmak, öfkelenmek O mirasın ağırlığı altında ezilip susacaklarına, bir de ülkemizde insan haklarının avukatı kesilmiyorlar mı cin ifrit oluyorum. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
GAYETEN — Son derece, çok fazla olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HARİS — Son derece hırslı olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEMAL-İ İHTİMAM — Son derece dikkat ve ihtimâm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük