hararet kesmek (veya söndürmek) — susuzluğu gidermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kireç söndürmek — kireci kullanmadan önce üzerine bolca su dökerek kalsiyum hidroksit durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahkahayı ağzında söndürmek — edep sınırlarını aşmamak için gülmeyi sınırlamak Hâlbuki hikâyesini dinleyen eşraf efendiler, birbirlerine bakarak kahkahalarını elleriyle ağızlarında söndürmeye çalışıyorlardı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
eteğiyle mum söndürmek — uygun olmayan biçimde iş yapmak, sakar olmak, üstünkörü davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönlünü söndürmek — küstürmek, kırmak, incitmek Kalpsiz bir güzelliğin, fakir teyze kızlarının hayatını kırmaktan, gönlünü söndürmekten başka neye faydası var ki! R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
üçürmek — söndürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ITFA' — Söndürmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
körüklemek — söndürmek … Beypazari ağzindan sözcükler
öçrüşmek — söndürmek, yatıştırmak.!, 233 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öçürmek — söndürmek, yatiîtırmak, soluğunu kesmek I, 176, 177, 522bkz: üçürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini