- sulamak
- -i
1) Toprak, bitki, hayvan vb.ne su vermek
Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu.
- P. Safa2) Hayvana su vermek, suvarmak3) argo Para ödemek, vermek, harcamakSabah sabah beş milyon lirayı suladık.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Babası çiçekleri suluyor ve öksürüyordu.
- P. SafaSabah sabah beş milyon lirayı suladık.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sawgarguluk — sulamak hakkı olan II, 256 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
suwarmak — sulamak, suvarmak I, 498 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
suwgarıgsak — sulamak dileğind e, azminde olan, II, 257 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
suwgarmak — sulamak, su vermek. I I, 44, 188, 199, 255bkz: suwrarmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
SAKY — Sulamak. Su içirmek. * Bedende su toplamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bostan dolabı — is. Sebze bahçesini sulamak için bir at bağlanarak diklemesine dönen kovalarla kuyudan su çıkarmaya yarayan dolap … Çağatay Osmanlı Sözlük
gölet — is., hlk. 1) Birikinti suların sulamak amacıyla genellikle bir set ardında toplandığı küçük göl, gölcük, gölek, büvet, büğet 2) İçinde ham deri ıslatılan taş havuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanal — is., Fr. canal 1) Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu Süveyş Kanalı. Panama Kanalı. 2) Telefon, telgraf, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat 3) Tahtanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karık — 1. is., ğı 1) Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması 2) sf. Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz) 2. is., ğı, hlk. 1) Bağ ve bahçe sulamak için açılmış su yolu, ark 2) Bu arklar arasında kalan toprak parçası 3) Sabanla … Çağatay Osmanlı Sözlük
sulama — is. 1) Sulamak işi 2) Arklar veya savaklar yardımı ile su akıtarak herhangi bir toprak bölgesini kuraklıktan kurtarma … Çağatay Osmanlı Sözlük