- sulanmak
- nsz
1) Sulama işi yapılmak
Tarla sulandı.
2) Sulu duruma gelmekGeceye doğru kar sulanıyor ve gevşiyor.
- A. İlhan3) Suyu çoğalıp yoğunluğu azalmaKanı sulandı.
4) Göz yaşarmakOtomobilde bir şey kaçtığı için durmadan gözü sulanıp akıyor.
- R. N. Güntekin5) mec. Ciddiyetini, ağırlığını kaybetmek6) -e, argo İmrendiğini açığa vurmakBizim çiçeklere sulandı.
7) -e, argo Birine karşı duyulan cinsel isteği kendisine sezdirmek, yeşillenmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.