sükûnet — (A.) [ ﺖﻥﻮﮑﺱ. ] 1. sakinlik, hareketsizlik. 2. rahatlık. ♦ sükûnet bulmak yatışmak, sakinleşmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sükûnet bulmak — sakinleşmek, rahatlamak Azıcık sükûnet bulduktan sonra odayı terk etmediğime sevindim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
SÜKÛNET — Vakarlılık, ciddiyet. * Durgunluk. Rahatlık. * Hareketsizlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Muğlalı-Vorfall — Der Muğlalı Vorfall bezeichnet die Erschießung von 33 kurdischen Schmugglern im Jahr 1943 auf Befehl des Befehlshaber der Türkischen 3. Armee General Mustafa Muğlalı in Özalp (Provinz Van). Der Befehl wurde ohne vorherige Verhandlung gegeben. Von … Deutsch Wikipedia
Û — Латинский алфавит A B C D E F G H I J K L M … Википедия
dağınıkça — sf. Biraz dağılmış, dağınık gibi İçerisi biraz dağınıkça fakat insana sükûnet veren bir yerdi. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
dinginlik — is., ği Dingin olma durumu, durgunluk, sükûnet Ortalık hızla ama insanı hoş tutan bir dinginlik, içini rahatlatan bir uysallıkla kararıyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
müthiş — sf., Ar. mudhiş 1) Korkuya düşüren, korkunç, dehşetli Müthiş bir fırtına çıktı. 2) Çok rahatsız eden, dayanılmaz Bu müthiş yokluğa, bu derin acıya tahammül edemiyordum. Y. K. Beyatlı 3) Şaşılacak kadar değişik Birdenbire kendinde müthiş bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruhani — sf., esk., Ar. rūḥānī 1) Ruhla ilgili Bir nur inmiş gibi yüreğime âdeta ruhani diyebileceğim bir sükûnet çökmüştü. R. N. Güntekin 2) din b. Din ve mezhep işlerini ele alan, bunlarla ilgili bulunan Muhterem hatun patrik meclisiyle ruhani meclisin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakinlik — is., ği Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük