artroz — is., tıp, Fr. arthrose Genellikle şekil bozucu, iltihapsız, süreğen eklem hastalığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kronik — is., ği, Fr. chronique 1) Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vakayiname 2) sf., tıp Süreğen Kronik bir hastalık. 3) sf., mec. Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş Kronik işsizlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
larenjit — is., tıp, Fr. laryngite Gırtlaktaki aşırı ve süreğen iltihap … Çağatay Osmanlı Sözlük
mankafalık — is., ğı 1) Mankafa olma durumu, anlayışsızlık, aptallık 2) hlk. Atlarda görülen süreğen, şiddetli sakağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
müzmin — sf., tıp, Ar. muzmin 1) Süreğen ... kadıncağızın müzmin romatizması vardı. H. Taner 2) Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden Genç kadınlara bakmak, bu adamda müzmin bir illetti. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
süreğenleşmek — nsz Süreğen bir durum almak, müzminleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
müzmin — (A.) [ ﻦﻡﺰﻡ ] kronik, süreğen … Osmanli Türkçesİ sözlüğü