şaheser yaratmak — üstün, kalıcı niteliği olan bir eser ortaya koymak, çok önemli bir şey yapmak Şu millî savaş içinde köy kadını başlı başına bir tarih, bir şaheser yaratıyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
şâheser — (F. A.) [ ﺮﺛا ﻩﺎﺵ ] üstün nitelikli eser … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ŞAHESER — f. Üstün ve büyük eser. Eserin şâhı. * Yüksek değerde olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başeser — is., T. baş + Ar. eṣer Şaheser … Çağatay Osmanlı Sözlük
başyapıt — is. Şaheser Sinan şimdi sağ olsaydı, ne başyapıtlar yaratırdı acaba? A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
eser — is., Ar. eṣer 1) Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir. Y. K. Beyatlı 2) Yayın, kitap, yapıt Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak. H. Z. Uşaklıgil 3) İz,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şâhkâr — (F.) [ رﺎﮑهﺎﺵ ] şaheser, başyapıt … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ŞAHKÂR — f. En güzel eser. Baş eser. Şâheser … Yeni Lügat Türkçe Sözlük