- şahlanmak
- nsz
1) At, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde durmak, şaha kalkmak
Altımdaki beygir acı acı kişneyerek şahlanır gibi oldu.
- O. C. Kaygılı2) mec. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremekGösterdiğimiz kahramanlıklar, harp meydanlarında asırlarca şahlanmış Türk yiğitliği kendilerine layık olacağı kadar yazılabilmiş değildir.
- A. Ş. Hisar3) mec. Parlamak, ışıldamakZifirî siyah üstüne iki tane açık, iki tane de orta koyulukta dört renk serpildi mi gözlerimiz derhâl şahlanıyor.
- B. R. Eyuboğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.