- şakalaşmak
- nsz, -le
Karşılıklı olarak şaka etmek, şaka yapmak
Yanında getirdiği damadı ve torunu ile şakalaşıyordu.
- T. Buğra
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yanında getirdiği damadı ve torunu ile şakalaşıyordu.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEMAZUH — şakalaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
elleşmek — le, hlk. 1) Elle dokunmak 2) Elle itişerek şakalaşmak 3) Alışverişte, alanla satan birbirlerinin ellerini tutup sıkarak uzlaşmak 4) Birbirinin elini sıkarak güç denemesi yapmak 5) El sıkarak selamlaşmak 6) Ağır bir yükü kaldırmak için birkaç kişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gülüşmek — nsz Karşılıklı veya birlikte gülmek, birlikte şakalaşmak Hep birlikte kahkahayla gülüştüler. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
itişmek — nsz, le 1) Birbirini itmek 2) Birbirini iterek şakalaşmak 3) mec. Çekişmek Bana yardımcı olmaya çalışan bu adamla itişmekten vazgeçiyorum. A. Kulin Birleşik Sözler itişe kakışa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller itişip kakışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şakalaşma — is. Şakalaşmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
oxşamak — okşamak, şakalaşmak; benzemek; (at) uyumak. I, 282, 283; II, 286 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MEMZUC — Bitişik. Karışık. Karışmış. Birlik olmuş. Birbirine mezc olmuş. * Şakalaşmak. * Oynamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜLATAFA — (Mülâtefe) (Lutf. dan) Birbirine lâtife etmek. Şakalaşmak. İltifat etmek. Güzel muâmele … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHNİD — Lâtifeleşmek, şakalaşmak, birbirine lütuf etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük