- şakımak
- nsz
1) Ötücü kuşlar ezgili ses çıkarmak, ötmek, şakramak, terennüm etmek
Kalk dilber, gidelim bağ arasına / Şakısın bülbüller, gül incinmesin.
- Karacaoğlan2) mec. Güzel şarkı söylemek veya şiir okumakHep aşkı, hep inançları, hep yurt sevgisini şakıyan şairler vardır; ben şair olsaydım ışığın verdiği hazları söyler, hep güneşe övgüler yazardım.
- N. Ataç3) mec. Çok konuşmak, çenesi düşmekEskiden hiç lakırtı söylemeyen bu ihtiyar, şimdi şakıyordu.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.