- şaşkınlık
- is., -ğı
Şaşkın olma durumu veya şaşkınca davranış
Piyasadaki şaşkınlık, kararsızlık, hayâsızlık kendilerinin en büyük yardımcılarıydı.
- E. E. Talu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Piyasadaki şaşkınlık, kararsızlık, hayâsızlık kendilerinin en büyük yardımcılarıydı.
- E. E. TaluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MAGBUNİYET — Şaşkınlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hay Allah! — şaşkınlık bildiren bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
hele bak — şaşkınlık veya dikkati çekmek için söylenen bir söz Hele bak, nasıl çalışıyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
sandıraklamak — şaşkınlık söylemek, sersem olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
afallaşmak — nsz Şaşkınlık içinde kalmak, şaşırıp bir şey yapamaz olmak Dün akşam benden yediği zılgıttan adamakıllı afallamış görünüyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
afallaştırmak — i Şaşkınlık içinde bırakmak, birini şaşırıp bir şey yapamaz duruma sokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
astronomik rakam — is. İnsana şaşkınlık verecek derecede büyük rakam … Çağatay Osmanlı Sözlük
bre — ünl., esk., Rum. 1) Ey, hey anlamında kullanılan bir seslenme sözü Bre Arslan Bey! Sen bu işi kolay mı sanırsın? S. Çokum 2) Be yerine kullanılan bir seslenme sözü 3) Vay anlamında şaşma bildiren bir seslenme sözü Bre, bu ne büyük gemi! 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
büzülmek — nsz 1) Büzme işi yapılmak Sağ gözünün kuyruğu çiçek bozuğundan hafifçe büzülmüştü. R. N. Güntekin 2) e, mec. Korku, şaşkınlık, soğuk vb. etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzülmüştük. F. R … Çağatay Osmanlı Sözlük
duraklık — is., ğı 1) Durak olma durumu 2) Durgunluk Birkaç saniye bir şaşkınlık duraklığı geçirdikten sonra odaya çıktı. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük