- şeamet
- is., esk., Ar. şeˀāmet
Uğursuzluk, kademsizlik, nuhusetAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şeâmet — (A.) [ ﺖﻡﺂﺵ ] uğursuzluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ŞEAMET — Uğursuzluk, kötülük, bedbahtlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
şeamet tellallığı yapmak — her olayı kötü ve sıkıntı yaratacak biçimde yorumlayıp dile getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ŞEAMAT — (Şeâmet. C.) Uğursuzluklar, şeâmetler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
meymenetsizlik — is., ği Uğursuzluk, kademsizlik, şeamet, nuhuset … Çağatay Osmanlı Sözlük
uğursuzluk — is., ğu Bazı olaylarda görülen ve insana kötülük getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan güç, kademsizlik, meymenetsizlik, nuhuset, şeamet Uğura, uğursuzluğa; berekete ve bereketsizliğe inanırdı. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük