Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler.
- R. EnisÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şebeke — (A.) [ ﻪﮑﺒﺵ ] 1. ağ. 2. balık ağı. 3. dokular … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ŞEBEKE (ŞEBİKE) — Balık ağı. * Kötü niyetle çalışan gizli topluluk. * Kafes şeklinde olan yer. * Hüviyet sureti. * Ağ gibi yapılmış ve gerilmiş hat ve yolların tamamı. * Ağ şeklinde olan nesiçler, dokular … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tor — şebeke şeyler, ağ; kemale ermemiş genç hayvan ve bala … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEŞEBBİK — Şebeke hâlinde olan, ağ gibi birbirine geçen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞTEBİK — (Şebeke. den) Kafes gibi örülü olan. * Karışık, düğümlü olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞBİK — (Şebeke. den) Şebekeleştirme, ağ biçimine koyma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞEBBÜK — (Şebeke. den) Ağ şeklini alma. Şebekeleşme. * Parmaklarını birbirine giriştirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNŞİBAK — Şebeke şeklinde olma. * Balık ağı gibi birbirine geçme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İŞTİBAK — (Şebeke. den) Örülmek. Örgülenmek. * Karşılıklı birbirine geçmek. * Perişanlık. * Zâhir olmak. * Koz: Güneş battıktan sonra gökte kum taneleri gibi görünen karışık yıldızlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİBAK — (Şebeke. C.) Kafesler, şebekeler, ağlar, tuzaklar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
