- şecaat
- is., -ti, Ar. şecāˁat
Yiğitlik
Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler.
- Koca Ragıp Paşa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler.
- Koca Ragıp PaşaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şecâat — (A.) [ ﺖﻋﺎﺠﺵ ] cesaret, yiğitlik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
SECAÂT — Kuşların ötüşleri, sec aları. * Nesir halindeki yazının kafiyeleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞECAAT — Yiğitlik, cesurluk. Korkulu anda kalb kuvveti ile cesaretini muhafaza etme. Kuvve i gadabiyenin vasat mertebesidir. (Şecaatli bir kimse hak için canını fedâ eder. Vazifesi olmayan işe karışmaz. İ.İ … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Ейуб-паша, Ахмед — Ахмед Эйюб паша احمد ايوب پاشا Дата р … Википедия
merdikıpti — is., esk., Far. merd + Ar. ḳibṭī Çingene Şecaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler. Koca Ragıp Paşa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABDULLAH İBN-İ ZÜBEYR — Ebu Bekir i Sıddık ın kızı Esma nın oğludur. Muhacirlerden ilk doğan çocuk olup cesaret, şecaat, ibadet ve takvası ile meşhurdur. Zübeyr ibn i Avvam ın oğludur. Yezid in saltanatını kabul etmedi ve Mekke de dokuz sene halifelik yaptı. 73 yaşında… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BİD' — İlim, şecaat ve şerafette kâmil ve yegâne. * Yeni … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CELDA — Sür at. Çabukluk. * şecaat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CİR'ET — (Cer et Cür et) Bahadırlık, kahramanlık, şecaat. * İkdâm etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DERVAH — f. Hastalıktan yeni kurtulan, iyice kendisine gelemeyen kimse. * Sağlam, metin, muhkem. * Doğru, asıl, gerçek. * Yiğitlik, cesaret, cesur olmak, şecaat. * Ayıp, utanma. * Sertlik, kabalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük