- şekilsiz
- sf.
1) Belirli biçimi olmayan2) Biçimi bozuk
Birçok odaları ve birçok pencereleriyle bu bina biraz şekilsiz bir yalıydı.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Birçok odaları ve birçok pencereleriyle bu bina biraz şekilsiz bir yalıydı.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
asfalt — is., Fr. asphalte 1) Siyah renkte şekilsiz bir cins bitüm 2) Ana maddesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım Yazın tozdan, kışın çamurdan geçilmeyen yollar asfalt oluverdi. H. Taner 3) sf. Bu karışımla kaplanmış Otomobile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avlu — is., Rum. Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat (II) O dar, o şekilsiz avluya bir masa, iki sandalye koydu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçimsiz — sf. 1) Kendine özgü bir biçimi olmayan, biçimi bozuk, şekilsiz 2) Kötü, hoş olmayan, yakışıksız Ancak ansızın kız karşısına çıkınca sözüne bir biçimsiz yerinden başlamış oldu. M. Ş. Esendal 3) fiz. Kendine özgü billurlaşmış bir biçimi olmayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karbon — is., kim., Fr. carbone Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
katılgan doku — is., anat. Hücreleri şekilsiz bir ara madde içinde bulunan, organların asıl dokularının aralarını dolduran doku … Çağatay Osmanlı Sözlük
şekilsizlik — is., ği Şekilsiz olma durumu, biçimsizlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönsüz — sf. 1) Yönü olmayan 2) mec. Amaçsız O henüz şekilsiz, yönsüz isteklerinin peşinde başıboş bir hayat sürmektedir. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ASFALT — yun. Siyah renkte şekilsiz bir bitüm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük