şemsiye — (A.) [ ﻪﻴﺴﻤﺵ ] 1. güneşlik. 2. şemsiye … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HURUF-U ŞEMSİYE — Gr: El harf i tarifinin lâm harfi ile yan yana geldiğinde, kendisi okunmayıp Lâm harfine kalboluyorsa, o harflere huruf u şemsiye harfleri denir. (Te, se, dal, zel, rı, ze, sin, şın, sad, dat, tı, zı, lem, nun harfleri) Meselâ: El turab yazılıyor … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MANZUME-İ ŞEMSİYE — Güneş sistemi, güneş ve etrafında dönen seyyâreler topluluğu.(Şu kâinatın lâmbası olan güneş, kâinat Sânii nin vücuduna ve vahdâniyyetine güneş gibi parlak ve nurani bir penceredir. Evet, manzume i şemsiye denilen küremizle beraber oniki seyyare … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DERECAT-I ŞEMSİYE — Eski Kozmoğrafyaya göre; güneşi döndüğü farzedilen dâirenin on iki burca tekabül eden kısımları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUTUT-U ŞEMSİYE — Işıklı güneş yolu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SENE-İ ŞEMSİYE — 22 Mart tan ertesi senenin 21 Martına kadar süren İranlıların milli takvimine göre olan nesne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
şemşe — şemsiye … Beypazari ağzindan sözcükler
çitr — şemsiye, sayeban … Çağatay Osmanlı Sözlük
şükür — şemsiye, çatr … Çağatay Osmanlı Sözlük
şemsiyelik — is., ği 1) Şemsiye koymaya yarayan, altında şemsiyelerden sızan suyun toplanması için özel kutusu olan, girişte bulunan mobilya Sofanın ışığını yaktı, şemsiyeliğin kalın aynasında dikkatle güzelliğini süzdü. A. İlhan 2) sf. Şemsiye yapmaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük