- şımarmak
- nsz
Kendisine gösterilen sevgi ve saygıdan veya verilen değerden yüreklenerek yersiz ve aşırı davranışlarda bulunmak
Şımardım, lakırtıyı senli benliye çevirip sordum.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şımardım, lakırtıyı senli benliye çevirip sordum.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
esirmek — şımarmak … Beypazari ağzindan sözcükler
baylanmak — nsz, hlk. Nazlanmak, şımarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şımarma — is. Şımarmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzlenmek — nsz Şımarmak, yüz bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
buldumcuk olmak — bir şeye sonradan ulaşınca şımarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnu Kafdağına çıkmak (veya varmak) — kibirlenmek, şımarmak, burnu büyümek Nikâh ettirir ettirmez kadının burnu Kafdağına çıkmış. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüze çıkmak — 1) bir sıvının üst bölümüne çıkmak 2) belli olmak, açığa çıkmak, belirmek Evimizde artık pek de gizli tutulamayarak yüze çıkmaya başlayan bu rezalet yani gelin ve damat arasındaki bu sevda alışverişi böyle devam edip duracak mı? M. Ş. Esendal 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ne oldum delisi olmak — ummadığı bir duruma ulaşan kimse çok şımarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı dönmek — 1) insana, eşyanın dönmesi, ayağının altından yerin çekilmesi vb. bir duygu gelmek Cümle kapısının önüne geldiği zaman başının dönmeye başladığını hissetti. P. Safa 2) sıkıntı yaratan bir durum karşısında bunalmak 3) görkemli bir şey karşısında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelikmek — çok şımarmak … Beypazari ağzindan sözcükler