tahammül

tahammül
is., Ar. taḥammul
1) Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması
2) İnsanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma

Bu gece kendi kendimle uğraşmaya tahammülüm yoktu.

- R. N. Güntekin
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • tahammül — (A.) [ ﻞﻤﺤﺕ ] dayanma, katlanma. ♦ tahammül etmek dayanmak, katlanmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • tahammül etmek — dayanmak, katlanmak, kaldırmak Sanıyorum ki hep benim hatırım için bu hayata tahammül ediyor. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TAHAMMÜL — Yüklenmek. Bir yükü üstüne almak. * Sabretmek. Katlanmak. * Kaldırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTEHAMMİL — Tahammül eden, katlanıp sabır ile kabul eden. Dayanabilen, kaldırabilen …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SABİR(E) — Tahammül eden, sabreden, bekleyen. Zorluğa karşı göğüs geren, hâlinden şikâyet etmeyip acı ve sızıya katlanan. Belâ ve musibete karşı şikâyet etmeyip Allah a (C.C.) şükreden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Hrant Dink — Condemnations* Tens of thousands of people marched in Istanbul from the Agos newspaper s office to the Taksim Square in a spontaneous protest of the assassination. According to the BBC, protesters chanted We are all Armenian, we are all Hrant… …   Wikipedia

  • FERSA — f. Mahveden, yoran, aşındıran manasına kelimelere bitişir. Meselâ: Tahammül fersa $ : Tahammül bırakmayan. Tâkat fersa $ : Tâkatsız düşüren, tâkat bırakmayan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FEVKATTAHAMMÜL — (Fevk at tahammül) Tahammülün üstünde, tahammül edilmez, dayanılmaz, dayanılması imkânsız …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Maulana Rashid Ahmad Gangohi — Infobox Philosopher region = Islamic scholar era = Modern era color = #B0C4DE image caption = http://en.wikipedia.org/w/index.php?title=Shabbir Ahmad Usmani action=editEditing Shabbir Ahmad Usmani Wikipedia, the free encyclopedia name = Rashid… …   Wikipedia

  • aleni — sf., Ar. ˁalenī Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler aleni tadat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”