- takılı
- sf.
Takılmış, tutturulmuş, asılmışAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
takılı kalmak — bir yerde bir şeyde takılıp kalmak Bütün dava şimdi Trakya daki bu sınırlama keyfiyetine takılı kalmıştı. A. N. Karacan … Çağatay Osmanlı Sözlük
Niue at the 2011 Pacific Games — Flag of Niue Niue competed at the 2011 Pacific Games in Nouméa, New Caledonia between August 27 and September 10, 2011. As of June 28, 2011 Niue has listed 63 competitors.[1] C … Wikipedia
armadura — is., den., İt. armatura Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha … Çağatay Osmanlı Sözlük
atlıkarınca — is. Yere dikilmiş bir eksen çevresinde döndürülen askılara takılı oyuncak at, uçak vb.nden oluşan bir eğlence aracı … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlık — is., ğı 1) Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı. N. Cumalı 2) Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon 3) Hayvan koşumunun başa geçirilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
burgu — is. 1) Delik açmaya yarayan delgiye takılı sarma, yivli, keskin, çelik alet Yeşil gözlerini iki burgu gibi gözlerime batırdı. H. E. Adıvar 2) Tıpa çekmeye yarayan, ucu sivri ve helis biçiminde demir alet, tirbuşon 3) Yerin orta ve derin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fagot — is., müz., Fr. fagot Tahtadan parçaları uç uca takılı, uzun bir boru biçiminde, perdeli bir üflemeli çalgı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelepçeli — sf. 1) Kelepçesi olan 2) Bileklerine kelepçe takılmış olan 3) zf. Kelepçe takılı olarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelepçesiz — sf. 1) Kelepçesi olmayan 2) zf. Kelepçe takılı olmadan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurutmaç — is., cı Mürekkebi kurutmak için kullanılan kurutma kâğıdı ve bunun takılı bulunduğu araç … Çağatay Osmanlı Sözlük