- takım
- is.
1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk
Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın değildik.
- M. İzgü3) Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trupOrta oyunu takımı.
4) Birbirini tamamlayan şeylerin tümüKadın kahve takımlarını alıp çıktı.
- N. Cumalı5) Sigara ağızlığı6) Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda toplulukAnlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağı'ndan geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu.
- H. E. Adıvar7) Benzer, gibi... bu takım düşünceler arasında, dün sütçüye verilen paranın üstünün eksik geldiğini de hatırlıyor.
- M. Ş. Esendal8) ask. Bölüğü oluşturan birliklerden her biriBu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek.
- Ö. Seyfettin9) biy. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik10) sin., TV Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu11) sp. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri12) sp. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğuBirleşik Sözler- takımada- birtakımAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.