- talihsizlik
- is., -ği
Talihsiz olma durumu, talihi olmama durumu, şanssızlık, bahtsızlık
Hayatımızda çok defa talih veya talihsizlikler tesadüflerin eseridir.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hayatımızda çok defa talih veya talihsizlikler tesadüflerin eseridir.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
nikbet — is., esk., Ar. nekbet 1) Talihsizlik, felaket Siyasi ikbal veya nikbet yellerine göre yön alan bir huy sahibi olduğunu bilirdim. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Düşkünlük … Çağatay Osmanlı Sözlük
şanssızlık — is., ğı Talihsiz olma durumu, talihsizlik Dünyada balıkçının şansı ve şanssızlığı kadar garip şey yoktur. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
yave — is., esk., Far. yāve Saçma, saçma sapan söz Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
idbâr — (A.) [ رﺎﺑدا ] talihsizlik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
nekbet — (A.) [ ﺖﺒﮑﻥ ] 1. talihsizlik. 2. felaket … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HADESAN — Şanssızlık, kısmetsizlik, talihsizlik. * Kaza … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEKBET — (C.: Nekebât Nükub) Talihsizlik, şanssızlık, bahtsızlık. * Musibet, felâket. * Düşkünlük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEKBETHANE — f. Tâlihsizlik yuvası. * Mc: Dünya … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İDBAR — Geriye gitmek. Geri dönmek. * İşlerin ters gitmesi. * Talihsizlik. * Bir gezegenin diğer oniki burcun tertibine zıt olarak hareketi. (Asıl tertibe göre gitmesine de ikbal denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük