- tan yeri
- is.
Güneşin doğmak üzere olduğu sırada, ufukta hafifçe aydınlanan yer
Daha tan yerleri yeni ışımıştı...
- Y. KemalAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Daha tan yerleri yeni ışımıştı...
- Y. KemalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tan yeri ağarmak — sabah olmaya başlamak, ufku belli belirsiz bir aydınlık kaplamak Gözlerimi açınca denizin üstünde sarı ay yerine tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tañ atmak — tan yeri ağarmak. II I, 356 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tan — is. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir Birleşik Sözler tan yeli tan yeri Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEŞNE-İ SUBH — Tan yeri. (Bu tabir, tan yerinin ilkönce hançer şeklinde göründüğünden kinaye olarak denmiştir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gün ağarmak — tan yeri aydınlanmak O geceyi çok rahatsız geçiren Rıza ertesi sabah gün ağarırken kalktı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
İNFİCAR — Tan yeri ağarma. Fecir sökme. * Tohumun yerde çatlaması. * Suyun, yerden kaynayıp çıkması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BAMDAD(AN) — f. Sabah, sabahleyin, seher vakti. Tan yeri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ESHAR — Seher vakitleri, seherler. Gece yarısından sonra ve tan yeri açılmazdan evvelki vakitler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SUBHGÂH — f. Sabah vakti. Tan yeri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük