- tanışıklık
- is., -ğı
Birbiriyle tanışmış bulunma, birbirini tanımış olma durumu
Ali ile tanışıklık oluncaya kadar Behin, İstanbul'a gidip babası ile de konuşmak istedi.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ali ile tanışıklık oluncaya kadar Behin, İstanbul'a gidip babası ile de konuşmak istedi.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
aşinalık — is., ğı Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık İstanbul un öyledir baharı / Bir aşk oluverdi aşinalık. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler göz aşinalığı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aşinalık göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hususiyet — is., Ar. ḫuṣūṣiyyet 1) Özellik Her birinin hususiyetine ait bin türlü mübalağalı malumat veriyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İleri derecede tanışıklık, ahbaplık, yakınlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
muarefe — is., esk., Ar. muˁārefe Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık Sizi tanıdığım günden beri aramızda muarefenin alabileceği şekiller üstünde her gün düşünüyorum. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUSUSİYET — Ahbaplık, tanışıklık, yakınlık. * Hususilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük