- tanışmak
- nsz, -le
Birbirini tanır duruma gelmek
Bu sefer, bir sürü aktör ve tiyatroseverle tanıştı.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu sefer, bir sürü aktör ve tiyatroseverle tanıştı.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tanışmak — birbirine karşı borçlarını inkâr etmek II, 112 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ülfet etmek — tanışmak, görüşüp konuşmak, sohbet etmek Kendilerine bir kimse bulunamıyor ki ülfet etsinler. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEARÜF — Tanışmak. Birbirini tanımak. Birbirine tanış çıkmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
selamlaşmak — nsz, le 1) Birbirine selam vermek, esenleşmek 2) Çok az tanışmak Pek ahbap değiliz, selamlaşırız … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanışma — is. Tanışmak işi Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilişmek — bilişmek, tanışmak, II, 107; II I, 71, 188 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini