- taşıyıcı
- is.
1) Taşıma işini yapan kimse veya şey2) Ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, yükçü, hamal3) tıp Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığın sebebi olan mikrobu taşıyan kimse veya hayvan, portör
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hamal — is., Ar. ḥammāl Taşıyıcı Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu. H. Taner Birleşik Sözler hamalbaşı hamal camal hamal semeri hamal sırığı sırık hamalı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
iskelet mobilya — is. Esas taşıyıcı kısımları masif ağaç malzemeden yapılan ve oturma grubuna giren koltuk, kanepe, sandalye, kolçaklı sandalye, sallanan koltuk vb. mobilya … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanat — is., dı 1) Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir. M. Ş. Esendal 2) Balıklarda yüzgeç 3) Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolçaklı sandalye — is. Taşıyıcı kısımları masif malzemeden yapılan, oturma yüzeyi ve arkalığı genellikle elastik olan tek kişinin oturabileceği mobilya … Çağatay Osmanlı Sözlük
konveyör — is., Fr. convoyeur 1) Yükü havadan veya yerden taşımaya yarayan ve kapalı devre çalışan alet, taşıyıcı 2) den. Koruyucu gemi, refakat gemisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
navlun — is., Rum. 1) Bir yerden başka yere ulaştırmak için gemiye alınan eşyanın bütünü 2) Taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için istenen ücret Kendi kesemden navlun parasını ödeyecektim, nasıl olsa. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
panel köprü — is. Aşılacak bir engelin bir yanında oluşturularak öbür yana ulaşımı sağlayan, taşıyıcı küçük elemanlardan oluşan köprü … Çağatay Osmanlı Sözlük
piston vida — is. İş makinelerinde vida biçiminde olan ve taşıyıcı görevi yapan pistona benzer araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
portör — is., tıp, Fr. porteur Taşıyıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşıyıcılık — is., ğı Taşıyıcı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük