- tat duyusu
- is.
Tat alma duyusu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tat — 1. is., hlk. Dilsiz 2. is., dı 1) Bazı cisimlerin tat alma organı üstünde bıraktığı duyum Nem elbisenize işlemiştir, yaşlığında deniz suyunun tuzlu tadı ve yapışkanlığı duyuluyor. R. H. Karay 2) Tatlılık 3) mec. Hoşa giden durum, lezzet, zevk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tat alma duyusu — is. Ağza konulan nesnelerin tadını anlamaya yarayan duyu, tat duyusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
duyu — is. İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum, hasse Tüm duyularım uyanık olarak trenimin rengini ve numarasını bulmaya çalışırdım. N. Eray Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alma — is. 1) Almak işi 2) Alıntı, iktibas Ondan acemicesine alma olarak. Muallim Naci Birleşik Sözler açığa alma kültüre alma satın alma koku alma duyusu tat alma duyusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
damaksız — sf. 1) Damağı olmayan 2) is. Sivri uçlu balıkçı iğnesi 3) mec. Tat alma duyusu zayıflamış olan veya bu duyuyu tamamen yitirmiş olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tatsal — sf., biy. Tat alma duyusu ile ilgili … Çağatay Osmanlı Sözlük
zâika — (A.) [ ﻪﻘﺋاذ ] tat alma duyusu … Osmanli Türkçesİ sözlüğü