tatsız tuzsuz — sf. Çok tatsız Tatsız tuzsuz bir boşluk, sessizlik sürüp gider. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ucuz etin yahnisi yavan (veya tatsız) olur — ucuza mal olan şeyler niteliksizdir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
saman gibi — tatsız, yavan Saman gibi bir yaşamdı günlük yaşamım ama her şey dışarıdan bakılınca hiç de kötü değildi. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
yankşak — tatsız, geveze, ağzı yayvan … Çağatay Osmanlı Sözlük
MELÎH — Tatsız tuzsuz yemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SAMİT — Tatsız bayat süt. * Tuzsuz ekmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEGANNUS — Tatsız olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kepeklenmek — nsz 1) Başta kepek oluşmak 2) Elma, susuz ve tatsız duruma gelmek Bu elma kepeklenmiş, çok tatsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuzsuz — sf. 1) Tuzu olmayan veya tuzu az olan 2) mec. Tatsız şakalar yapan (kimse) Birleşik Sözler tatsız tuzsuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
cayış — is. Cayma işi veya biçimi Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük