tavlamak

tavlamak
-i
1) İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek
2) mec. Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak
3) mec. Ümit vererek kandırmak, kendine bağlamak, aldatmak
4) argo Karşı cinsin gönlünü çelmek, kandırıp elde etmek

Hiçbir namuslu insan kendisine gönül vermiş bir kızdan, tavladım, diye söz etmez.

- O. Kemal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • tavlamak — tav getirmek, çevirmek, tertib etmek, at ve hayvanata baytarlık eylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tavlamak — ikne etmek, kalkınmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • tavlama — is. Tavlamak işi Birleşik Sözler tavlama derecesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tezgâhçılık — is., ğı Tezgâhçı olma durumu Tavlamak için konuşur, tezgâhçılık için konuşur, yağcılık için konuşur. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönül avlamak — huyunu suyunu yakından bilerek olumlu davranışta bulunmak, tavlamak İstanbul un yetiştirdiği mizaçtan anlar, gönül avlamasını bilir dalkavuklardan biriydi. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tavli — tàvli prid. <indekl.> DEFINICIJA reg. 1. koji je vlažan [tavli papir; tavli duhan] 2. koji je usijan; razbijeljen, užaren [tavli željezo] 3. koji je debeo; utovljen [tavli životinja] 4. koji je sjajan; uglačan [tavli tkanina] ETIMOLOGIJA… …   Hrvatski jezični portal

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”