tazyîk — (A.) [ ﻖﻴﻴﻀﺕ ] 1. sıkıştırma, daraltma. 2. basınç yapma, bastırma. 3. basınç … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAZYİK — Daraltmak, sıkıştırmak. * İcbar etmek. * Sıkıntı ve ızdırab vermek. * Zorlama, baskı. * Fiz: Bir kuvvet harcayarak yapılan basma veya itme işi. Basınç. Katı cisimler, üzerine konuldukları satıhlara; sıvılar, içinde bulundukları kabın hem dibine… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİDDET-İ TAZYİK — Tazyik ve baskının şiddeti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tazyik etmek — 1) zorlamak, baskı yapmak 2) sıkıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MENGENE — Tazyik veya sıkıştırma için kullanılan demir veya tahta âlet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAZYİKAT — (Tazyik. C.) Tazyikler. Sıkıştırmalar. Baskılar. Zorlamalar. * Basınçlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BASKI — t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
basınç — is., cı, fiz. Bir yüzey üzerine etkide bulunan gücün yüz ölçümü birimine düşen miktarı, tazyik Gazların içinde kapalı oldukları kabın her yönüne doğru basınçları vardır. Birleşik Sözler basınç boynu basınç anahtarı basınç duyumu basınç odası … Çağatay Osmanlı Sözlük
BASINÇ — (Bak: Tazyik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CENDERE — yun. Tazyik. Baskı, basınç. * Dar dere, boğaz. * Kalın oklava. * Çamaşır ütülemeye mahsus iki ağaç üstüvaneden ibaret alet. * Mc: Sıkı ve dar yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük