tebeddül

tebeddül
is., esk., Ar. tebeddul
Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme

Onu deli ve meraklı bilen komşular, bu tebeddüle şaşıyorlardı.

- Ö. Seyfettin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • tebeddül — (A.) [ لﺪﺒﺕ ] değişim. ♦ tebeddül etmek değişmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • TEBEDDÜL — Başkalaşmak. Değişmek. * Yeni hey ete, başka kıyâfete girmek. (Bak: Hudus …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tebeddül — değişiklik …   Hukuk Sözlüğü

  • DAİRE-İ VÜCUB — Tebeddül ve tagayyür etmeyen ve mümkinat âleminden olmayan âlemler. Esmâ ve Sıfât ı İlâhiyye gibi. (Bak: Vücub âlemi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEBEDDÜLÂT — (Tebeddül. C.) (Bedel. den) Tebeddüller, değişiklikler, tagayyürler, tahavvülât …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • aynalmak — çevrilmek, dönmek, tebeddül ve tehavvül etmek, dolaşmak, gerdgeşten …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DELİL-İ İHTİRA' — Cenab ı Hakk ın yeniden icad ederek yarattığı şeylerden meydana gelen, kendi zâtına mahsus delil. Buna misâl olarak birini zikredebiliriz:(Cenâb ı Hak hususi eserlerine menşe ve kendisine lâyık kemâlâtına me haz olmak üzere her ferde ve her nev e …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HUDUS VE İMKÂN — Usul üd din ve İlm i kelâmın dâhi ulemâsının ve Hükemâ i İslâmiyyenin gördükleri ve hadsiz bürhanlar ile isbat ettikleri hudus ve imkân hakikatları.(Onlar demişler ki: Mâdem âlemde ve her şeyde tegayyür ve tebeddül var, elbette fânidir, hâdistir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTEBEDDİL — (Bedel. den) Değişen, tebeddül eden, başka hâle giren. Bozulan. * Kararsız …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SAÂDET-İ EBEDİYE — Büyük ve ebedî saâdet. Âhiret saâdeti.(Saâdet i ebediye iki kısımdır. Birinci ve en birinci kısmı: Allah ın rızasına, lütfuna, tecellisine, kurbiyetine mazhar olmaktır. İkinci kısmı ise; saâdet i cismaniyedir. Bunun esasları; mesken, ekl, nikâh… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”