tecessüs

tecessüs
is., esk., Ar. tecessus
1) Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma

Yahya Kemal tecessüsü, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür.

- S. Birsel
2) Merakını gidermeye çalışma, görme, anlama merakı

Yenemediğim bir tecessüs beni, bu iki sefilin yanına kadar sürükledi.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • tecessüs — (A.) [ ﺲﺴﺠﺕ ] 1. araştırma. 2. merak. ♦ tecessüs etmek araştırmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • TECESSÜS — Gizlice araştırmak. Gizlice bakmak. * İç yüzünü araştırmak. * İç yüzünü araştırma merakı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • sürçe — tecessüs, tereddüd …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CESASET — Tecessüs, casusluk. Merak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TECESSÜSÂT — (Tecessüs. C.) Tecessüsler, araştırmalar. Gözetlemeler …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • öksüzlük — is., ğü 1) Öksüz olma durumu 2) Kimsesizlik Deminki öksüzlük hâlim birden, acayip bir merakla dayanılmaz bir tecessüs hissine dönmüştü. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ehtarmak — aktarmak, taleb i tecessüs ve tefekküd etmek, arayup taramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • izlemek — piy düşmek, tecessüs etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MÜTECESSİSÎN — (Mütecessis. C.) Meraklılar. Tecessüs edenler. Gizli şeyleri öğrenmeğe çalışanlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TENATTUS — Dikkatle tecessüs etmek, araştırmak. * Ayırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”