- tecrit
- is., -di, Ar. tecrīd
1) Ayırma, ayrı bir tarafta tutma2) fel. Soyutlama3) fiz. YalıtımBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tecrit etmek — 1) herkesten veya her şeyden ayırmak, bir kenara koymak 2) fiz. yalıtmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Birtha — (a. Geogr.), 1) Stadt in Mesopotamien am Euphrat, jetzt Bir od. Biradschik; 2) Stadt in Mesopotamien am Tigris, jetzt Tecrit … Pierer's Universal-Lexikon
izole — sf., Fr. isolé Yalıtılmış, tecrit edilmiş Birleşik Sözler izole bant Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller izole etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kangren — is., tıp, Fr. gangrène Vücudun bir yerindeki dokuların ölmesi Onun bacağını kangren tehdit edip de tecrit ettiğimiz vakit daha iyi tanıdım onu. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kangren olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
soyutlama — is., fel. Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma, tecrit, abstraksiyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalıtım — is., fiz. 1) Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için iletkeni kauçuk, lastik, porselen vb. ile kaplama, yalıtma, tecrit, izolasyon 2) Elektrik, ses ve ısı akımını engelleme, izolasyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalıtmak — i, fiz. 1) Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için iletkeni kauçuk, lastik, porselen vb. ile kaplamak, izole etmek 2) Elektrik ve ısı akımını engellemek, tecrit etmek, izole etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARANTİNA — İtl. Bulaşıcı bir hastalığın yaygın olduğu bir ülkeden gelen kişileri, gemileri veya malları geçici olarak tecrit etme şeklinde alınan tedbir. * Hastahanede yatması gereken hastaların kayıt ve kabul işlerinin yapıldığı yer. * Bir bulaşıcı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük