tefrika — (A.) [ ﻪﻗﺮﻔﺕ ] 1. bölücülük. 2. ayrılma. 3. bölüm bölüm yayınlama … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEFRİKA — Nifak. Ayrılık. Bozuşma. * Bir gazete veya dergide parça parça, bir önceki yazının devamı olarak çıkan uzun yazı. * Fırka fırka olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tefrika roman — is., ed. Süreli yayınlarda her gün bir bölümü yayımlanan roman … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefrika çıkarmak — birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık yaratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefrika etmek — yazı dizisi, roman vb.ni gazete ve dergilerde bölümler hâlinde yayımlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkalamak — i 1) Arkasına almak, yüklenmek 2) mec. Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek Bu roman, sanırım İş Bankası nın arkaladığı ilk Tan gazetesinde tefrika edilirken üniversite öğrencisi idi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
roman — is., Fr. roman 1) İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür Hikâyem tıpkı hayalî, hissî bir roman kadar gariptir diye … Çağatay Osmanlı Sözlük
DAĞDAR — f. Pek acıklı, üzüntülü. * Gönlü yaralı. * Kızgın demirle nişan vurulu. Damgalı. (Milletimde ihtilâf u tefrika endişesi Kûşe i kabrimde hattâ bi karar eyler beni, İttihadken savlet i a dâyı def a çâremiz, ittihad etmezse millet, dağdar eyler beni … Yeni Lügat Türkçe Sözlük