bağımlı akım kaynağı — is., fiz. Devrenin başka bir yerindeki akım veya gerilimle denetlenen akım kaynağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlı sıralı cümle — is., dbl. Anlam bakımından birbirine bağlı olan ve özneleri, tümleçleri veya yüklemleri ortak olan cümle İnsan bir arayıp sorar, bir mektup yazar, bir telefon eder … Çağatay Osmanlı Sözlük
fer' î — bağımlı; ekli; eklentili; ikinci derecede olan … Hukuk Sözlüğü
akım — is. 1) Akma işi 2) fiz. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. A. İlhan Hava akımı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardışık devre — is. Herhangi bir andaki çıkış değerlerinin, o andaki giriş değerlerine ve içsel durumuna bağımlı olduğu devre … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlaşmak — e Bir şeye veya bir kimseye tamamen bağımlı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlılaşmak — nsz, e Bağımlı bir duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlılaştırılmak — nsz Bağımlı bir duruma getirilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlılaştırmak — i Bağımlı bir duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağımlılık — is., ğı Bağımlı olma durumu, tabiiyet Bağımlılık bir süre mutlu eder, sonra alışkanlık olur, sonra baskıya dönüşür. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük