teneffüs — (A.) [ ﺲﻔﻨﺕ ] 1. soluk alma. ♦ teneffüs edilmek soluk alınmak. ♦ teneffüs etmek soluk almak. ♦ tenemmüv etmek serpilmek, gelişip büyümek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
teneffüs etmek — 1) soluk almak Sanki teneffüs ettiği havayı kollayan bir tilki gibi tetikte, sihirli ve hamarat görünürdü. A. Ş. Hisar 2) mec. içinde bulunmak, yaşamak Orada insanlığın, faziletin, sevginin havasını teneffüs edeceğiz. O. S. Orhon … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENEFFÜS — (Nefes. den) Nefes, soluk alma. Dinlenme. * Tan yeri ağarma. * Deniz suyunun sahile vurması. * Üfürmek. * Okullarda ders araları verilen dinlenme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
USRET-İ TENEFFÜS — Teneffüs zorluğu, nefes darlığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
teneffüs zili — is. Okullarda dersin bittiğini bildiren zil sesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
suni teneffüs — is. Suni solunum … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENEFFÜSÂT — (Teneffüs. C.) Teneffüsler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rayihalı — sf. Güzel kokulu Onun sıcacık vücudundan yükselen rayihalı dumanı teneffüs ederken, titremişti. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
solunmak — nsz Soluk alıp vermek, teneffüs etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
solunum — is., biy. 1) Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs 2) bit. b. Bitkilerde geceleri karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket Birleşik Sözler solunum aygıtı solunum sistemi aerobik… … Çağatay Osmanlı Sözlük