Terazi — is., öz., gök b., Far. terāzū Zodyak üzerinde Başakla Akrep arasında bulunan takımyıldızın adı … Çağatay Osmanlı Sözlük
TERAZİ — (Rıza. dan) Birbirini razı etme. Uyuşma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yaylı terazi — is. Yay düzeni ile yapılmış tartı aleti … Çağatay Osmanlı Sözlük
el terazi göz mizan — elle tartıp ağırlığı, gözle bakıp hacmi tahmin edebiliriz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeki — terazi … Beypazari ağzindan sözcükler
telezi — terazi … Beypazari ağzindan sözcükler
Erentüz — Terazi yıldızı; Müşteri yıldızı I, 76; III, 40bkz: Karaku ş, Karakuş yulduz … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MİZAN — Terazi, ölçü, tartı. * Akıl, idrak, muhakeme. Mikyas. * Fık: Mahşerde herkesin amellerini tartmağa mahsus bir adâlet ölçüsü olup, hakiki mâhiyeti ancak âhirette bilinecektir. * Mat: Yapılan hesabın doğruluğunu anlamak için yapılan diğer bir hesap … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
terezie — TEREZÍE, terezii, s.f. Instrument de cântărit format dintr o pârghie mobilă cu două braţe egale, la capetele cărora atârnă câte un taler (pentru obiecte şi greutăţi); p.restr. taler de balanţă. – Din tc. terazi. Trimis de LauraGellner, 13.09.2007 … Dicționar Român
mîzan — (A.) [ ناﺰﻴﻡ ] 1. terazi. 2. ölçü. 3. terazi burcu. 4. mahşer günü, kıyamet günü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü