tertibat almak — olacağı düşünülen sakıncalı bir duruma, harekete karşı hazırlık yapmak Yüz sandık cephaneyi Anadolu ya gönderebilmek için müzakere edip tertibat aldıklarını veya depolardan silah kaçırdıklarını söylüyorlardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tertîbât — (A.) [ تﺎﺒﻴﺕﺮﺕ ] düzenlemeler, düzenler … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TERTİBÂT — (Tertib. C.) Düzen, düzenleme. * Karşılayıcı hazırlıklar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERTİBÂT-I MUKADDEME — Başlangıçtaki sıralamalar, tertib ve düzenler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
elektromekanik — is., ği, Fr. électromécanique Mekanik ögelerden oluşan ve bunların hareketiyle elektrikli unsurlara bağlı olarak uzakta bulunan aletlerin çalışmasını ve kontrolünü sağlayan tertibat … Çağatay Osmanlı Sözlük
sistem — is., Fr. système 1) Düzen 2) Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir. H. E. Adıvar 3) Yol, yöntem Eski bir sistem. 4) Bir aracı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AMORTİSÖR — Fr. Otomobillerde veya diğer makinelerde sarsıntı, gürültü gibi şeyleri hafifletmeğe yarayan tertibat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HELYOSTAT — Yansıyan güneş ışınlarını, belli bir doğrultuya yöneltmeğe ve bu doğrultuda tutmaya yarayan bir ayna ile bir ayar sisteminden meydana gelen tertibat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAMUFLAJ — Fr. Gizlenme, örtme. Aldatma gayesiyle yapılan tertibat. Daha ziyade harp zamanlarında araçlar ile insanların, bulundukları mekâna göre kılığa girmeleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERTİB — (C.: Tertibât) Tanzim etme. Dizme, sıralama, düzene koymak. * Tedarik edip hazır ve müheyya kılmak. * Bir şeyi bir yere sabit ve pâyidar kılmak. * Mertebelere göre davranmak. * Hile ile aldatma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük