Bereket ki burada, her şey tertipli idi.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
SERDETMEK — Tertipli ve güzel bir şekilde konuşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞKİLÂT — Tertipli ve düzenli çalışan birlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
düzenli — sf. 1) Düzeni olan, yerli yerinde, kararlı, tertipli, muntazam Hele, düzenli giyim diye bir dertleri hiç yoktur. S. Ayverdi 2) Sistemli, nizamlı Birleşik Sözler düzenli ordu … Çağatay Osmanlı Sözlük
nizamlı — sf. 1) Düzenli, tertipli 2) Tüzüğe uygun … Çağatay Osmanlı Sözlük
tertiplilik — is., ği Tertipli olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzü gülmek — 1) sevinci yüzünden belli olmak 2) feraha kavuşmak Şehirlilerle köylüler arasındaki alışveriş şartları düzenlendikten sonra hepsinin yüzü gülmeye başladı. 3) temiz, tertipli duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
intizamperver — (A. F.) [ روﺮﭘ مﺎﻈﺘﻥا ] düzeni seven, düzenli, tertipli … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BA-SAMAN — f. Varlıklı, zengin. * Düzenli, tertipli, düzgün … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EVCÜMEND — f. Top, küme, yığın, toplanma. * Toplu, idareli, evini muntazam tutan. Hanesini iyi ve tertipli bir hâlde bulunduran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NİZAMÎ — Düzenli, tertipli, usulüne uygun. * Kanun ve nizama ait, onunla alâkalı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
