- tevazu
- is., Ar. tevāżuˁ
1) Alçak gönüllülük
Tevazu üzerine geçen hafta yazdığım yazının bir çeşit devamıdır, bu haftaki yazı.
- H. Taner2) Gösterişsizlik
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tevazu üzerine geçen hafta yazdığım yazının bir çeşit devamıdır, bu haftaki yazı.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEVAZU' — Alçak gönüllülük. Kibirsizlik. Mahviyet hâli. (Bak: Küfran ı nimet)(Her adam için, hey et i içtimaiyede görmek ve görünmek için mertebe denilen bir penceresi vardır. O pencere kamet i kıymetinden yüksek ise, tekebbür ile tetâvül edecek; eğer… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tevâzu — (A.) [ ﻊﺽاﻮﺕ ] alçakgönüllülük … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEVAZU'KÂR — f. Tevazulu, alçak gönüll … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DARAA — Tevazu etmek, alçak gönüllü olmak. * Emre uymak, muti olmak. * Zayıf ve zelil olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÂŞİAN — Tevazu ve mahviyetle. Alçakgönüllülük göstererek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MESKENE — Tevazu etmek, alçakgönüllülük göstermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİDA' — Tevazu, alçak gönüllülük, mahviyet, mütevazilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİZA' — Tevazu. Gönül alçaklığı. Alçak gönüllülük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHŞA' — Tevazu ve alçak gönüllülükle zorlama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHVİYYET — Alçak gönüllülük. Tevâzu. Kendi kusurunu bilip kendine haddinden fazla kıymet vermemek. Tevâzu içinde olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük