- tevdi
- is., esk., Ar. tevdīˁ
Verme, bırakmaAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tevdî' — (A.) [ ﻊیدﻮﺕ ] bırakma, görev verme. ♦ tevdî etmek bırakmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEVDİ' — Emanet vermek, bırakmak. * Misafirin veda etmesi. Giderken kalanlara: Allah a ısmarladık gibi veda etmesi, bolluk hoşluk duasıyla bırakıp gitmesi. * Mutlaka terkedip bırakmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tevdi etmek — vermek, bırakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevdi etmek — vermek; bırakmak; sunmak … Hukuk Sözlüğü
misyon — is., Fr. mission 1) Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev Bu kadar mühim bir diplomatik misyon bir askere nasıl tevdi edilir? Y. K. Karaosmanoğlu 2) Dinsel, bilimsel veya diplomatik bir görev yüklenmiş kimselerden oluşan kurul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevdiat — is., esk., Ar. tevdīˁāt Banka vb. yerlere para, senet yatırma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tevdiatta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
islarmak — teslim, tevdi, taksim etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ACZ — Beceriksizlik. İktidarsızlık. Kuvvetsizlik. Güçsüzlük. Yapamamak. * Zarardan korunmak gücünün olmaması. * Bir şeyin geri tarafı. (İnsandaki kusur sonsuz olduğu gibi, acz, fakr ve ihtiyacına da nihayet yoktur. İnsana tevdi edilen açlık ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEVDU — (Mevdua) Emanet bırakılmış, tevdi olunmu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜVEDDİ — Ödeyen, tevdi eden. Geri iâde eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük