tevil

tevil
is., esk., Ar. teˀvīl
Bir sözü veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, çevri
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • tevil etmek — söz veya davranışa başka bir anlam vermek Bu münasebetsizliği tevil edecek kimsede kudret kalmamıştı. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tevil götürmek — söz veya davranışa başka bir anlam verebilmek Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zırva tevil götürmez — saçma olan bir düşünceyi döndürme, çevirme yolu ile savunmaya kalkışanlara söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çevirmek — i 1) Bir şeyin yönünü değiştirmek Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç 2) Öteki yüzünü görünür duruma getirmek Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin 3) Döndürerek hareket ettirmek Resimleri… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çevri — is. 1) Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil 2) coğ. Girdap Hava çevrisi şiddetli olduğundan ağaçları söker, yapıları yıkar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çevrilemek — i Çevriye uğratmak, tevil etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zırva — sf. Saçma, saçma sapan, boş, anlamsız (söz) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zırva tevil götürmez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”