- tez beri
- zf., hlk.
1) Kolaylıkla
Karı biraz sağırdır, tez beri duymaz ki.
- H. R. Gürpınar2) Çabucak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Karı biraz sağırdır, tez beri duymaz ki.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
beri — is. 1) Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı Biraz beriye geliniz. 2) sf. Bu uzaklıkta bulunan Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var. S. F. Abasıyanık 3) e. den bu yana Kar sabahtan beri yağmıştı. S … Çağatay Osmanlı Sözlük
tez — 1. sf., Far. tīz 1) Çabuk olan, süratli 2) zf. Süratli bir biçimde Birleşik Sözler tez beri tez canlı tezelden canı tez içi tez Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tezi yok 2. is., man … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabucak — zf. 1) Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik,… … Çağatay Osmanlı Sözlük