- tıkanık
- sf., -ğı
Tıkanmış olan
Her adımın bir merdiven basamağındaki boğuk ve tıkanık gürültüsü kulağında sonu gelmeyen bir akisle uzuyordu.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Her adımın bir merdiven basamağındaki boğuk ve tıkanık gürültüsü kulağında sonu gelmeyen bir akisle uzuyordu.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tıkanıklık — is., ğı 1) Tıkanık olma, iyi işleyememe durumu 2) Soluğun kesilir gibi olması Birleşik Sözler damar tıkanıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük