- tıpkısı
- is.
AynıBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tıpkısı tıpkısına — zf. Tıpatıp … Çağatay Osmanlı Sözlük
aynısı — zm. Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik göstereni, benzeri, tıpkısı Bu kalem sizinkinin aynısıdır. Birleşik Sözler tıpkısının aynısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
nüsha — is., Ar. nusḫa 1) Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri Bu yazma eserin üç nüshası daha var. 2) Gazete, dergi vb.nde sayı Geçende Sarıkamış ta çıkan Varlık gazetesinin bir nüshası geldi. F. R. Atay 3) sf. Benzer, aynı, kopya Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
örnek — is., ği 1) Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır. F. R. Atay 2) Göstermelik Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıpatıp — zf. Tastamam, eksiksiz, tamamen, her bakımdan uygun, upuygun, birbirinin aynı bir biçimde, tıpkı tıpkısına, tıpkısı tıpkısına Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tıpatıp uymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
AYN — (C.: A yan A yun Uyûn) Göz. * Pınar, kaynak. Çeşme. * Tıpkısı, tâ kendisi. * Zât. * Eşyanın hakikatı. * Kavmin şereflisi. * Diz. * Altın. * Nazar değme. * Casus. * Her şeyin en iyisi. * Muayene etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MASADAK — Bir sözü veya hükmü tasdik eden husus. Söylendiği gibi, denildiği şekilde, doğru, sâdık, olduğu gibi, muvâfıktır, mutâbıktır, tıpkısı gibi mânâlara gelir. Mânânın fertlerine de mâsadak denilebilir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİSİL — (Misl) Benzer. Eş. Nâzır. Tıpkısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REALİTE — Fr. Gerçekten olan şey. Olduğunun tıpkısı. Gözümüzle gördüğümüz gibi. (Bak: Rasyonalizm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TIBK — Aynısı, tıpkısı, tam aslı, tam kendisi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük