- tıraşlı
- sf.
1) Tıraş olmuş, sakalını tıraş etmiş
Matbaa makinisti bıyıkları tıraşlı da çenesinin ucunda sanki alay olsun diye bırakılmış bir sakalı var.
- M. Ş. Esendal2) Tıraşı uzamış3) Yontulmuş
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Matbaa makinisti bıyıkları tıraşlı da çenesinin ucunda sanki alay olsun diye bırakılmış bir sakalı var.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ıslamak — i Islatmak Su kenarında davulcu mendilini ıslayarak tıraşlı kafasına yapıştırdı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabak — is., ğı, bit. b. 1) Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita) 2) bit. b. Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü 3) Esrarkeşlerin kullandığı bir çeşit nargile 4) müz. Kabak kemane… … Çağatay Osmanlı Sözlük