kulak tırmalamak — kulağı rahatsız etmek Evde kimse yoktu sözü kulağını tırmaladı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
zihnini kurcalamak (veya tırmalamak) — 1) (bir şey birinin) bir şey sık sık hatırlanıp insanı düşündürmek Bu istifham, bozuk bir plak gibi bütün gün zihnini tırmaladı durdu. H. Taner 2) (bir şey birinin) çözülmesi gerekli bir konu üzerinde durmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri göğü tırmalamak — çok sancı, acı çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahriş etmek — tırmalamak, yakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kartamak — tırmalamak; sağaltmak I, 245, 272; II, 255bkz: kartanmak, kırtlamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tarmamak — tirmalamak II, 364 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tırmalmak — tırmalamak II, 230 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAHMİŞ — Tırmalamak. * Hiddetlendirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cırmalamak — i, hlk. Tırmalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cırnaklamak — i, hlk. Tırmalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük